23 Haziran 2021 Çarşamba

Hazal bebek

Şiir severmisin ? diye seslendi 


Şiir’in kendisinde bulmuş haliyle, tüm inceliği ile zerafeti ve bin yıllık şiirlerin sesine ve yüzüne

yansıdığı bu kadına şiire aşık olduğumu hangi sözcükle nasıl anlatabilirim ki ?

Tabi ki imdada yine şiir yetişir...

Şiirle büyüdüm; hatta bir kızım olursa eğer adını şiir koymaktan imtina etmeyeceğim. 

Cümleyi

kullanırken benim düşüncemi de cümle içerisinde ifade ettiğinin hiç farkında değildi.

Çocukluğu şiirin hakimiyetinde geçmiş güzel bir kadın, her Pazar günü bağıra-çağıra mutlaka yüksek

sesle şiir okuduğunu öğreniyorum.

-bugün Pazar, bugün ilk defa güneşe çıkardılar-

Devrimci bir ailenin aşk meyvesi olan güzel bir kadın, -teyzem, eniştem, dayım o aralar hepsi de

devrimciydi-

Dünyayı anlamaya çalışan küçücük bir çocuk daha ,çocuk ama ama fizik kurallarına isyan ve inat etmiş

bir çocukluk yaşamış; yaşamamış doğurmuş gibi ...düşünsel olarak erken büyümüş bir çocukluk

Daha altı yaşında Annesi babası gözaltında, teyzesi-eniştesi hüküm kesinleşmiş aranıyorlar..

Biraz daha geriye dönüyor bu kez kendisine anlatılanı aktarıyor , filmlere senaryo olacak cinsten bir

öykü..

12 Eylülün en acımasız günleri, ülke karanlık, Teyze hapis. Annesi Mamak hapishanesine kız kardeşini

ziyarete gidiyor; anne şiirsel kadına hamile, Hamile kadının üstüne köpekleri salıyorlar hapishane de...

Teyzenin üzerinde denemeyen işkence yöntemleri kalmıyor tıpkı ülke de esir alınmış binlerce

devrimci gibi

Teyze direnişte...

Annenin hamileliği kötü sürüyor 10 aylık ama bir türlü doğmayan çocuk...

Doğum masasında geçen tehlikeli üç günden sonra anne şiirsel kızı doğuruyor ama nasıl doğuruyor.

Ya anne ölecek ya bebek, bebek anne karnında ters bir hal de sezeryan imkansız..

Bebeği doğuramayan anne tıpkı o deyim gibi dokuz doğuruyor. Bir doktor çıkıyor tüm peygamberlere

bedel ; tanrının yeryüzünde vücut bulmuş sureti anneyi de kurtarıyor kızı da, doktorun eşi bir doğum

esnasında hayatını kaybetmiş , doktor diyor ki kızın adını Hazal koyar mısınız? Doktor ölen eşini bir

daha yaşatıyor doğanın döngüsü bir hastahane de yine işliyor..

Kürt kelimesinin yasak olduğu-esamesinin okunmadığı bir karanlık coğrafya da ölen bir kürt kadını

ismini bir türk kadınına devrediyor.. Ağır hasta olan anne yaklaşık üç ay daha hastahane de

yatıyor.Aynı zaman dilimde hapishane de olan teyze hazalın doğduğu gün yüz kır bir ile yüz kırk adlı

maddeler ülke anayasasında tarihe karışırken teyze özgürlüğüne karışıyor. Hazal teyzesine uğur

getiriken aynı zaman da Teyzenin anayasası dünyaya gözlerini açan bebek hazal oluyor .


Hazal bebek ev de anne hastahane de ile baş gösteren ayrılık sonucu bir kopukluk doğurarak anne ile

bebek arasında hiç bir zaman bağ kurulamıyor. Hazal bebeği biyolojik annesi yerine teyzesinin

hapishaneden koğuş arkadaşı Ayşe kadın besliyor, teyze ve Ayşe kadın Hazalın anneleri haline

dönüşüyor.

Hiç yorum yok: