12 eylül’ün hemen sonrası, ilk okula yeni başlamış 6 yaşında bir çocuğum -Yıllar sonra bu toprakların
gördüğü en büyük faşistlerden biri olduğunu öğrendiğim- Kenan evren Hatay da. okulumuza gelecek
diye sınıfımızda ve okul içinde büyük koşuşturmaca vardı , ben ise hiçbir şey anlamıyordum aklımda
kalan bayrak faslıydı sadece, her birimizin ellerine 2 tane küçük bayrak tutuşturuldu ve devlet başkanı
geldiğinde sallayacakmışız. Bir elde ay yıldızlı diğer elde Mustafa kemalin kalpaklı resmi olan
bayrakları yırtılmasın –yıpranmasın diye özenle taşıyoruz.
Henüz altı yaşında birer çocukken hafızalarımızın derinliğine bayrak ve sevdası aşılanmaya başlanan
ülke de Bayrağa sevgi duymamız gerektiği konusu sonradan defalarca işlendi durdu.
İlk gençlik yıllarımda bayrakların okulları aşıp ebatlarının büyüdüğünü gördüğümde içlerinde genç ölü
bedenleri taşıyan tabutlar haline dönmüştü.. yine özenli yine düzgün yine tabutun içindekine değil de
bayrağa saygı şeklinde tezahür ediyordu tüm televizyon kanallarının günde defalarca gözümüze
soktuğu törenler.
Aradan yine yıllar geçti, bayrak nedir? ne değildir? Nerede-niçin-nasıl kullanılır diye okuyarak,
yaşayarak ve görerek öğrendim-öğrenmeye devam ediyorum.
Özellikle son 15-20 gün içerisinde açtığımız her TV kanalında denk geldiğimiz her haber programında -
ki bazı kanallarda haber programı olması da gerekmiyor- haber sunucusu ve spikerlerinin o duygu
ölümü yaşayan yüz ifadelerini gördüğünüz vakit dikkat edin..!
Haber spikerlerinin sahte duygularla boş-boş kameraya bakarken gözlerimize göründüklerinde;
bayraklara sarılı genç ölü bedenlerinin şehit olduğunu duygusal sömürü eşliğinde izah ederek bizleri
ikna etme çabası, ‘Bayrağa sarılı şehit’ kelimesini defalarca kullanarak ruhumuzu beynimizi yüreğimizi
kirletme amacıyla ajite ederek sahiplerinin servis ettiği haberleri yüksek perdeden dikte ettirerek
insanın varoluş sınırını zorlarken bir başkasına karşı bizleri öfke ve nefret duyguları ile doldurma
çabası insanlık ve varoluş adına utanç vericidir.
Sistem ile uşakları bu ve bu gibi benzeri tüm haber ile manipülasyonları hep bayrakla örtmeye
çalışıyorlar..
Ana tema olarak Bayrak kullanılan tüm bu haberlerin yüzde doksan dokuzu yalan içerir, bu yalanların
temel amacı iktidar aracının yöneticilerin iktidarını sağlamlaştırmaktan başka bir şey değildir.
Ülke de Ölü genç adayından daha çok ne var? Bayrağa sarılacak şehit fakir bedenlerden çok ne var ?
Ne de olsa tüm pislikleri örttüğü gibi kocaman bayraklarımız ile öretemeyeceğimiz hiçbir şey yok…
Bayrakları bayrak yapan uğrunda söylenen tonlarca yalandır.!
Bütün televizyon kanalları hiç durmazcasına yalan söylüyorlar, iktidar aracının yöneticileri olan
hükümete yaltaklanmak için o koca koca bayraklara sarılı genç ölü bedenleri arsızca pervasızca
kullanarak bizleri ve duygularımızı her gün defalarca sömürüyorlar.
Dünyanın hiçbir bayrağı hiçbir canlının canı kadar değerli değildir-olmamalıdır. Her bayrak ilk önce
ölümü temsil eder ve temsil ettiği ölümü şehadet zırvalarıyla bütün devletler ve ideolojiler bizlere
kutsal diye sunar.
Aldanmayalım.! kutsal olan insandır; yaşayan, canlı olan insandır kutsal olan.
Ölü insan ölüdür.! Şehit ise büyük bir yalandır.!
Dünyanın bütün bayrakları katliam araçlarının önde gideni, en büyüğüdür, insanları sömürmek ve
sömürü üzerine kurulu sistemin ömrünü uzatmak için ilk zerk edilen uyuşturucu bayraktır. Bilinsin ki
nerede bir bayrak varsa ‘yalan’ orada bir maraton halinde koşuyordur. Bayrağın vatan, onur, ülke,
namus vb. kavramları temsil ettiği iddiası ise eski ve bitmeyen bir ninniden ibarettir. Bu ninniyi
yıllarca hepimize dinleterek uyuturken bayrak üzerinden milyarca doları ceplerine aktarıyorlar.
Rengi, ebatı, şekli her ne olursa olsun, her kim veya neyi temsil ettiği iddia edilirse edilsin her bayrak
iktidar sahiplerinin, sömürücülerin, katillerin, hırsızların pisliklerini örtme aracından başka bir şey
değildir.
Ülkemizde son 20 gündür bayrak genç ölü bedenlerini ve gerçekleri örtmekten başka hiçbir işe
yaramıyor. Aynı seneryo tekrar tekrar filme çekilirken insanlar ölüyor.. genç insanlar..
Hiç kimse şehit olmaz.. o şehit dedikleri herkes sadece birer ölüdür şimdi.! Bunun aksini iddia eden
her kim ise Aziz Nesin’in yüzdelik hesabına dahildir.
Bayrak üzerinden, vatan üzerinden, ırk üzerinden, ölü genç bedenler üzerinden her kim politika
üretiyor ve nemalanıyorsa ilk düşmanınız o’dur..
Her bayrak ölüm, gözyaşı, kan ve sömürüdür.
Her bayrak zulümdür.
2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder